Hayatımızı sürekli bu küçük bücürlere göre ayarlamak doğru
mu acaba diye düşünmeden edemiyorum bazen. Gerçi biz her türlü şeyi ona göre
ayarlamıyoruz elbette ama şu yemek meselesi bizde hep sorun olduğundan onu
ayarlamak gerekiyor zaman zaman.
Busenin hep iştahsız bir bebek, çocuk olduğunu milyon kere
yazmışımdır herhalde. Artık sorun çoğu zaman psikolojik savaşa dönüşüyordu.
Kusmalar vs. Sonradan kendimi eğitmeğe karar verdim ve bu konuda başarılı oldum
denilebilir. Ha Buse daha mı çok yiyor, hayır. Ama ben stres olmuyorum. Zaten
her yerde ve tüm kitaplarda söylenen de buydu. “Siz çatlasanız da orta
yerinizden o kendi istediği kadarı yiyecek ve bu savaşı hep o kazanacak” “Zaten sonucu belli bir mücadele için
birbirini kırmaya değmez” bende saldım gitti. Yazdan beri daha rahatım yerse
yiyor, istemezse zorlama yok. Teklif var ısrar yok.
Şimdi birde okul başladığı için artık bu yemek olayı tamamen
elimden çıkmış gibi geliyor. Yani sabah kahvaltısını vs düşünürken sürekli
şimdi sadece akşam yemeğiyle yetinmek zorundayım. Yani kontrol benden çıktı.
Okul başladığından beri ne değişti derseniz, artık
acıktığını biliyor. Yani en azından acıktım diyebiliyor. Sonuncunda acıksa da
iki damla yiyor o ayrı ama olsun. Hal böyle olunca tüm gün ne yediğini tam
olarak bilemediğimden yeni yemek programımızı Busenin okul yemek programına
göre yapıyorum. Daha protein yönünden kuvvetli şeyler hazırlamaya çalışıyorum
vs. süt içmesini sağlıyorum . Bilmiyorum ne kadar doğru ama şimdilik böyle.
Bugünkü menümüzde mercimekli bulgur pilavı ve tavuk şnitzel var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder