5 Temmuz 2011 Salı

Buse ve Yemek

Bildiğiniz gibi yemek mücadelemiz halen devam ediyor. Ancak artık biraz gelişme var. Artık hastalı, kulak ağrısı vs kalmadığından daha rahat olabiliyoruz. Çünkü o zamanlar zaten çocuğun iştahı tamamen kesilmiş olduğu için, bide bizim ye ye ye diye zorlamamızla işi kriz noktasına getirmiştik. Kusmalar vs.

Şimdilerde daha iyi gidiyor gibiyiz. Bizim yemek esnasında yememenin yanında birde illaki tv karşısında salonda yemek yemek gibi bir derdimiz var. Son zamanlarda ben tokum diye sürekli söylenmesinin ardında yatan sebepte biraz bu bence. İçeride yiyelim diye tutturuyordu önce sonra ben hayır içerde olmaz vs dedikçe işi ben tokum yemiiceme getirmeye başladı. İçerde tv karşında yemek istiyordu ve ben izin vermiyordum, o da beni böyle cezalandırıyordu sanki. Ben ona ceza vermiyordum aslında ama yemek yedirmek için tv kullanmış olduğumuzdan dolayı bugüne kadar, bunu ceza olarak algılaması çok normal. (Bunun bir hata olduğunu bile bile yaptım maalesef yemek yemiyor, küçük kalacak diye sonuç yine aynı yine yemiyor.)

Kendisi ben tokum evresinden sonra biraz biraz sofraya gelmeye başlamıştı, yemek istemiyordu ama yine. Sadece oturuyor ve bir iki tırtıklıyor. Sonra başka bir şey oldu. Anne ben tv seyretmek istiyorum dedi. Dedim ki tamam sen seyret ben kahvaltını hazırladığımda seni çağırırım. Tamam anne dedi. Ve gerçekten kahvaltısı hazır olunca çağırdım. Geldi oturdu, yaptı kahvaltısını. Akşamları da yine bir parça vızıltı çıkaracakmış gibi yapıyor ama sonra gelip bizle neşeli bir şekilde yemeğini yiyor. Biraz kendisi yiyor biraz ben yediriyorum vs.

Şimdilik iyi gidiyor ama Buse bu ne yapacağı belli olmaz. İkizler burcu kendisi. Anında değişebiliyor. Bu hastalık ve iyileşme sürecinde bir şey daha anladım ki çocuk hasta ise gerçekten rahatsızlık hissediyor ve yemek yemek istemiyor. Bizde daha çabuk iyileşsin diye zorladıkça iş daha çok çığırından çıkıyor.

Gerçekten bazen kitaplarda yazanları dinlemek gerekiyor J

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder