19 Ocak 2012 Perşembe

Çaresizlik mi?


Bazen kendimi çaresiz hissediyorum. Bazen değil çoğu zaman desek daha doğru aslında.

Burada ve genel olarak blog dünyasında bahsediyoruz. Çalışan anneler olarak neler bizi zorluyor diye. Şimdi canlı canlı yaşadığımız tatiller. J evet çocukların tatile ihtiyacı var. Ama çalışan anne olunca ne kadarda zor oluyormuş. Birde benim gibi annesi veya kayınvalidesi ile aynı şehirde yaşamayınca. Artık okula başladığımız için bakıcımızda olmayınca.....

Neyse ki bu sene annemler yetişti. Bize gelecekler, babamla birlikte 15 gün kalacak, Buseyle ilgilenecekler.

Bu seneyi kurtardık, diyelim ama her sene ve her yaz aynı şey olacak ve ben her sene bu zamanlarda başlayacağım kara kara düşünmeye. “ acaba annem gelebilecek mi? Yoksa eski bakıcısını mı arasak? Başka işe başladıysa olmaz ama belki birini bulur vs ? Ooof, yani biz çalışıyoruz diye bu çocuk her yaz, yaz okuluna mı gidecek, yada anneannesine mi gidecek?

Şimdi okuduğum yazıda, 5.ye hamileymiş bir hanım. Gerçekten kutladım kendisini. Ben bu duygular içerisinde, ikinciye cesaret edemezken, 5. gerçekten kutlanması gerekli bir durum.

7 Ocak 2012 Cumartesi

Yarın bale var mı?


Birkaç haftadır sürekli cevap verdiğim soru?  

“ Yok, annecim, hafta sonu gidiyoruz ya baleye. Hani okul tatil oluyor, bende işe gitmiyorum işte o gün baleye gidiyoruz.” Ne kadar anlıyor ya da ne kadar işine geliyor bilmiyorum bu cevap ama kendisini tatmin etmediği kesin ki sürekli soruyoruz.   

Aralığın son haftasından beri, bir bale kursuna gidiyoruz. O kadar hevesli ki gitmeye olsa her gün gidecek. Sürekli soruyor yarın bale mi var? diye. Benim çok hoşuma gidiyor. Minicik haliyle o hareketleri yapmaya çalışması bile çok güzel. Minik kelebeğim, minik bir balerin…

Aklıma takılıyor sonra ne kadar küçükler ve bu halleriyle bile baledir bilmem nedir dolaştırıyoruz. Böyle mi olmalı? Bu devrin çocukları böyle mi büyümeli? Biz böyle değildik ki diyoruz hep. Ama çok farklı bizim zamanımız. Bende ilkokuldayken çok heveslenmiştim baledir, jimnastiktir kurslara ama imkânlar el vermedi gidemedim, gönderemediler. Hep de içimde ukde kalmıştı. Yani bizim zamanımızda yoktu diye, şimdi yapıyor olmak garip mi? Hep deniliyor ya eskiden böyle kurslar mı varmış? Öyle bakacak olursak eskiden bırakın kreşi anaokuluna bile gidilmiyordu çoğu zaman. Misal ben ve kardeşim, annem çalışmadığı için anaokuluna bile gitmedim.  Direk ilkokul 1. sınıftan okul hayatına başladım. Ama şimdi öyle mi? Anne çalışmıyor bile olsa 3 yaşında başlıyor çocukların okul serüveni.  E bunu da mı öyle düşünelim o zaman eskiden “kreş mi vardı????”

4 Ocak 2012 Çarşamba

Anne Dostu Toplum & İşyeri 2


Anne Dostu Toplum & İşyeri

Evden çalışma yasası ve anne dostu toplum vs arasında biraz biraz umutlanırken yine benim bilindik servis maceralarımdan bahsedeyim biraz.

Geçen gün yazmıştım, bazı arkadaşlarımız 10 dakika evden geç çıkmak istedikleri için servisin yönünü değiştirmek istediler ve bu talepleri her ne hikmetse “mantıklı”  karşılanıp, değişim yapıldı. Bu duruma benim itirazım erken binip geç binme olayı yüzünden değil, Buse’nin okulunu 8’de açılıyor olması vs. Bu durumda olan 3 kişiyiz. Hepimiz de derdimizi dile getirip anlattık yazdık çizdik. Şimdi bu işin organizasyonundan sorumlu kişilerin ve bu işe ön ayak olan kişilerin verdikleri cevapları sıralamak istiyorum.

-    Sizin çocuğunuzun olması sizi haklı mı yapıyor ?
-    Hayır tabi haklı yapmıyor ama bu yol değiştiğinde kimse için değişen bir şey yok, yol, trafik iş yerine varış saati aynı, sadece bu arkadaş daha geç biniyor.
-    E tamam onlarında istediği bu
-    Peki biz ?
-    ??

Bir diğeri

 - Ben hatırlıyorum 8 sene önce sizinle aynı servisteydik bazen servise binmiyordunuz, şimdi kullanıyor musunuz?  
- Şaka mı bu?? 8 sene önce çocuğum yoktu ve çalıştığım bölüm nedeniyle “bazen” servise binememiş olabilirim. Şu durumla ne alakası var?
- ??

Bir başkası

-  Eee yani çocuk yüzünden servis mi değiştirilir? Çok saçma değil mi?
-    Ya kardeşim yol trafik değişmiyorsa saçma olan ne? Birilerinin 10 dakika uyumak için değiştirmesi saçma değil mi o zaman ?
-     ??

Bazen onlarda haklı olabilir diye, onlar açısından düşünmek istiyorum. Ama annelik genlerim herhalde, engel oluyor. J

3 Ocak 2012 Salı

Şehriyeli Bulgurlu Tavuklu Pilav


Şehriye pilavını biz çok seviyoruz. Bu sefer daha farklı bir tarif öğrendim ve hemen yaptım. Özellikle Buse severek yedi. Tavuklarını da beraber yiyorum diyordu.

-          2 bardak arpa şehriye
-          1 bardak pilavlık bulgur (bardak diyorum sadece ölçü olsun diye yani ölçü 2 ye 1 olacak bardağın ölçüleri artık size kalmış, çok üreyen bir pilav onu da hatırlatayım.)
-          1 tavuk göğsü
-          Tereyağı
-          Tuz
-          Kimyon

Tavuk göğsünü haşlıyoruz.  Tereyağında şehriyeleri kızara kadar kavuruyoruz. Bulguru üzerine ilave edip biraz daha çeviriyoruz. 1e 2 oranında haşladığımız tavuğun suyundan koyuyoruz. Tuzunu ve baharatını ilave edip en son haşlayıp didiklediğimiz tavukları ekliyoruz. Altını kısıp kapağını kapatıyoruz. Pişince de normal pilavdaki gibi üzerini örtüp demlendiriyoruz. Yanında yoğurtla çok güzel oluyor.

Afiyet olsun