23 Haziran 2011 Perşembe

Buse ile Yemek Mücadelesi Rount 2

Dün akşamda yine neler yaşadığımızı yazmam lazım. Hani diyorum ya kendimi ehlileştirmek için kitaplar makaleler vs. okuyorum. İştahsız çocuğa karşı nasıl davranmak gerekir, neler yapılır neler yapılmazla ilgili. (Kitabı tam anlamı ile bitirmediğimden onunla ilgili bir yazı hazırlayamadım. Şu anda önceliği kitapta bahsedilenleri özümseyip uygulamaya verdim ama en yakın zamanda onu da yazacağım.) Genelde her yerde söylenen şu ki, “zor – la- ma- yın “.


İyi tamam zorlamayalım, karışmayalım da; bunu becerebilen anne sayısı çok da fazla değil anladığım kadarıyla. Hele ki biz Türk anneleri. Aman allahım ne zor bir iş. Okurken iyi tamam zorlamayalım diyip geçiyoruz. Ama iş eyleme geldiğinde çok fena zorlanıyor insan. Aslında söyle diyeyim, belki Buse bu kadar minicik olmasaydı, hani biraz daha toplu, boylu bir çocuk olsaydı zorlanmazdım o kadar. Ama zaten kaşık kadar olduğundan arkadaş, yemedikçe yarım ölçek kaşık kadar kalmasından korkuyoruz. Aslında işte kitaplarda anlatılanda tamda bu. “Yarım ölçek falan kalmazlar hiç bir zaman.” Tabi önemli bir sağlık problemleri yoksa ki böyle bir problem varsa da zaten o çocuk daha tartıya çıkmadan evvel anlaşılabilirmiş. Gel gör ki bunu iştahsız bir çocuğun annesinin anlaması imkansız. Yani anlıyoruz ama, biraz zaman gerekiyor.

Gün içinde kendi kendime söylenirken bile buluyorum kendimi, “ akşam ben yemiicem derse yine, tamam kızım deyip döneceğim işime, hiç karışmayacağım vs”.

Dün akşamda beklenen oldu ve yemeğe çağırdığımda Burkay’ı ve Buse’yi, tok olduğunu bildirdi ve yemiiicem dedi. (bu arada aç olduğunu biliyorum çünkü sürekli bana fındık var mı çubuk kraker var mı şeklinde, tırtıklamak için soruyor) İyi peki kızım dedim. (içimden kendisini oturtup yemeği huniyle ağzından dökmek geçiyor) Sofraya oturduk, bunun yemeği önünde, sütünü de çıkarmıştım. Ben içmiiicem bunu sen kahvene koy dedi. Tamam dedim yine. (Sütü de huniden boşaltabilirim) Biz yiyoruz Busede ara ara bize bakıyor ama dokunmuyor. Sonra yemek sıcak olduğundan Burkay üfledi. Aaa niye sıcak mıcak derken kedisi de kendi yemeğini üflemeye karar verdi. Sonra ne oldu anlamadım Burkay’la kim önce bitirecek yarışına girmeye karar verdiler. Ben yemeğimi bitirmiştim. Bana da diyor ki sen niye yarışmıyorsun? Velhasıl o heyecanla hem yoğurdundan da yiyerek, koyduğum tabağını bitirdi. Şimdi ne oldu bilmiyorum?  Yine bir oyun esnasında yendi yemek. Ben Hiç dokunmadım, yardımcıda olmadım.

Neyse mücadele devam ediyor. İki gündür akşam yemeğine yanımıza bile oturmamıştı. Bu bir gelişme mi? Göreceğiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder